8 Mart, dünya genelinde kadınların sosyal, ekonomik, kültürel ve politik alanlarda elde ettikleri başarıların kutlandığı, toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadına yönelik şiddetle mücadele konularında farkındalık yaratan önemli bir gün. Kadınlar Günü’nün tarihçesi, kökleri 20. yüzyılın başlarına kadar uzanıyor. Bu tarihsel geçmiş, bugünün kadın hareketlerinin şekillenmesine ve kadın haklarının uluslararası alanda tanınmasına katkıda bulunmuştur.
Dünya Kadınlar Günü’nün ilk kez kutlanma tarihi 1909 yılına dayanıyor. ABD'de sosyalist kadınlar, 28 Şubat 1909 tarihinde "Ulusal Kadın Günü" adı altında ilk kez kadınların hakları için yürüyüş düzenlemeye karar verdiler. Bu etkinlik, özellikle sanayi devrimi sonrası kadınların iş gücündeki artışı ve çalışma koşullarını iyileştirme taleplerini dile getirdi. Ardından, 1910 yılında Danimarka'nın Kopenhag şehrinde yapılan ikinci Uluslararası Sosyalist Kadınlar Kongresi'nde, Alman sosyalist Clara Zetkin, dünya genelinde her yıl bir "Kadınlar Günü" kutlanmasını önerdi. Bu öneri, birçok ülkede kabul gördü ve ilk uluslararası Kadınlar Günü 19 Mart 1911’de Avusturya, Danimarka, Almanya ve İsviçre’de kutlandı.
Ancak 1917 yılındaki Rus Kadınları grevi, Kadınlar Günü’nün tarihini değiştirdi. 23 Şubat 1917'de (Gregoryen takvimine göre 8 Mart) Rus kadınları, ekmek ve barış talebiyle sokaklara döküldü. Bu grev, Çar’ın tahttan indirilmesi ve Rusya'da devrim sürecinin başlangıcını tetikleyen olaylardan biri oldu. Bu tarih, 1977 yılında Birleşmiş Milletler tarafından resmi olarak Dünya Kadınlar Günü olarak kabul edildi. O günden bu yana, dünya genelinde çeşitli etkinliklerle kutlanmaya devam edilmektedir.
Dünya Kadınlar Günü, sadece kadınların elde ettiği başarıları kutlamakla kalmaz, aynı zamanda kadınların karşılaştığı zorluklara da dikkat çeker. Bugün, birçok kadın hala cinsiyet eşitsizliği, toplumsal cinsiyet temelli şiddet ve ayrımcılık gibi sorunlarla mücadele etmektedir. Kadınlar Günü, özellikle bu sorunların çözümü için toplumsal bir dayanışma ve farkındalık oluşturmak amacı taşır. Sloganı "Eşitlik İçin Birlikte" olan 8 Mart, herkesi bu mücadeleye dâhil olmaya davet eder.
Ülkeler ve toplumlar, bu önemli günde çeşitli etkinlikler düzenleyerek, kadınların hakları, eşitliği ve insan hakları konusunda toplumsal bilinç oluşturmaktadır. Konferanslar, paneller, sergiler ve yürüyüşler aracılığıyla kadınların güçlü sesi duyulmaktadır. Özellikle sosyal medya platformlarında yapılan paylaşımlar, bu günün yaygınlaşmasına ve farkındalık yaratılmasına katkı sağlamaktadır.
Sonuç olarak, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü, kadınların geçmişteki mücadelesinin bir sembolüdür. Bu özel gün, her bireyin kadınların haklarına saygı göstermesi ve toplumsal cinsiyet eşitliği için çalışması gerektiğini hatırlatır. Her yıl olduğu gibi bu yıl da çeşitli etkinliklerle kutlanan 8 Mart, bilinçlenmenin ve değişim arayışının bir yansıması olarak dünya genelinde coşkuyla karşılanmaktadır. Kadınların gücünü, cesaretini ve azmini kutlayarak, daha adil bir toplum yaratma umuduyla 8 Mart'ı anımsamak, sadece kadınlara değil, tüm insanlığa düşen bir sorumluluktur.