ABD'nin Suriye'deki gelişmelere olan ilgisi artarken, ABD'nin Suriye Büyükelçisi David Barrack, Suriye'de sükunet sağlanması çağrısında bulundu. Barrack, bölgedeki çatışmaların durmasının önemine dikkat çekerek, dünya genelinde istikrarın sağlanması için diyalog ve uzlaşmanın gerekliliğini vurguladı. Suriye'deki iç savaşın, yıllardır hem bölgeye hem de uluslararası güvenliğe ciddi tehditler oluşturduğuna dikkat çeken Barrack, barışın sağlanmasının sadece Suriyeliler için değil, aynı zamanda dünya için de kritik önemde olduğunu belirtti.
Suriye'de devam eden çatışmalar, uluslararası toplumda büyük bir endişe kaynağı haline geldi. Ülkede yapılan saldırılar, sivil hayatı tehdit ederken, insani krizin boyutları giderek büyüyor. Barrack, Suriye'deki çatışmaların giderek derinleştiğini, bunun da hem bölgedeki güç dengesini değiştirdiğini hem de sivil halk üzerinde büyük bir baskı oluşturduğunu ifade etti. Dışarıdan gelen yardım ve desteklerin yeterli olmadığını vurgulayarak, bu tür insani yardımların sürdürülebilir bir çözüm sağlanmadan geçici bir çözüm sunduğunu dile getirdi.
Diplomatik ilişkilerin geliştirilmesi ve diyalog süreçlerinin ileriye taşınması gerektiğini söyleyen Barrack, uluslararası toplumun bu konuda daha proaktif ve birleşik bir tavır sergilemesi gerektiğine inandığını belirtti. Sadece askeri güç veya insani yardım ile bu sorunun üstesinden gelinemeyeceğini, sürdürülebilir bir barış için politik çözümlerin elzem olduğunu ifade etti. Bu noktada, uluslararası ajanslar ve devletler arası işbirliklerinin önemine vurgu yaparak, sadece bölge ülkelerinin değil, dünyanın dört bir yanındaki devletlerin de Suriye'deki krize çözüm bulma çabalarına katkıda bulunması gerektiğini söyledi.
ABD Büyükelçisi David Barrack, Suriye'deki barışın sağlanması için tüm tarafların birbirlerinin endişelerini dikkate alması gerekliliğini hatırlattı. Özellikle ülkeler arası ilişkilerin geliştirilmesi, karşılıklı güvenin artırılması ve savaşın sona erdirilmesi için katılımcı ve kapsayıcı bir yaklaşım sergilemenin kaçınılmaz olduğunu ifade etti. Bu bağlamda mutlaka bir araya gelinmesi ve kalıcı çözümler üzerinde mutabakat sağlanması çağrısında bulundu. Sözlerini, 'Suriye halkı, huzurlu bir geleceği hak ediyor. Bizler, bu geleceği inşa etmek için gereken adımları atmalıyız.' diyerek sonlandırdı.