İstanbul, Türkiye'nin en kalabalık şehri ve aynı zamanda deprem riski yüksek bir bölgede yer alıyor. Son günlerde bu riskin somut bir hal alması, Silivri’de meydana gelen depremlerle tekrar gündeme geldi. 2023 yılında artış gösteren sismik hareketlilik, bölge halkını tedirgin ederken, ünlü jeolog Prof. Dr. Naci Görür'ün son açıklamaları da dikkatleri üzerine çekiyor. Dün akşam saatlerinde Silivri açıklarında meydana gelen 4.0 büyüklüğündeki deprem, bölgedeki insanlar tarafından hissedildi ve tekrar deprem güvenliği konusunun önemini gözler önüne serdi.
Silivri, İstanbul'un batısında, Marmara Denizi kıyısında yer alan ve sık sık depremlerle anılan bir bölge. Son yıllarda yaşanan depremler, özellikle 2020 yılındaki büyük İstanbul depremi sonrası farkındalığı artırmıştı. Ancak son zamanlarda yaşanan art arda sarsıntılar, halkı ve uzmanları yeniden endişelendiriyor. Naci Görür, İstanbul'da 6.3 büyüklüğünde bir depremin yaşanabileceği konusunda uyarılarda bulunmuştu. Bu durum, Silivri ve çevresindeki yerleşim yerleri için büyük bir tehlike oluşturuyor. Görür, "Silivri ve çevresindeki yapılar, olası büyük depreme dayanıksız. Acilen güçlendirme çalışmaları yapılmalı," diyerek yetkilileri de harekete geçmeye çağırdı.
Silivri, geçmişte yaşanan birçok depremin yaralarını sarmakla uğraşıyor. Türkiye'nin en büyük depremlerinin yaşandığı fay hatlarının üzerinde bulunan İstanbul, içindeki bu riskli bölge ile dikkat çekiyor. Özellikle son 20 yılda meydana gelen 7.0 büyüklüğündeki depremlerin ardından, yerel yönetimler ve binaların güçlendirilmesi için çeşitli projeler başlatıldı. Ancak yapılan çalışmaların yetersizliği, halkın hala tedirgin olmasına yol açıyor.
Son deprem sonrası, birçok vatandaş pencerelerinden dışarı çıkarak sarsıntının geçmesini bekledi. Geçmişte yaşanan büyük depremler, insanların hafızasında yer etmiş durumda. Sosyal medya platformlarında deprem anı ile ilgili paylaşımlar ve vatandaşların tepkileri, Türkiye’nin bu konuda hala bir yeterlilik sağlamadığını gösteriyor. Görür, deprem güvenliği konusunda yapılan çalışmaların arttırılması gerektiğini ve özellikle binaların depreme dayanıklı hale getirilmesinin şart olduğunu vurguladı. “Geçmişte yaşanan depremlerden ders almazsak, maalesef bunu gelecekte yeniden yaşayacağız,” diyerek halkı da bu konudaki sorumluluklarına dikkat çekmeye ikna ediyor.
İstanbul’un kuzey ve güney kesimleri arasında bulunan ve 1999 Marmara Depremi’nden sonra güvenlik açısından bir dizi yenilikle başlatılan iyileştirmeler, Silivri’nin bu depremdeki önemi ve riskini gözler önüne seriyor. Ancak bu değişiklikler yeterli görülemiyor ve yenileri mutlaka yapılmalı. Görür'ün çağrıları, deprem güvenliğini sağlamak ve farkındalık oluşturmak adına çok önemli. Ayrıca vatandaşların ve yerel yönetimlerin bu konuda aldığı tedbirler de artmaya başladı. Her ne kadar devlet, çeşitli binaları güçlendirme üzerine projeler başlatmış olsa da, yerel halkın bu süreçteki rolü büyük. Toplum olarak deprem anında ne yapılması gerektiği konusunda bilinçlenmenin sağlanması çok önemli. Kendini güvende hisseden bir toplum olmalı ve depremler karşısında hazırlıklı olabilmesi adına çeşitli eğitimler verilmelidir.
Son olarak, Silivri’de meydana gelen bu depremler, halkın daha dikkatli ve bilinçli olmasını sağlıyor. Yerel yönetimler ve uzmanların ortaklaşa yürütmesi gereken projelerle, hem bu konunun üzerindeki kara bulutları dağıtılabilir hem de insanlarımızı olası büyük depremlere karşı koruyabiliriz. Naci Görür’ün uyarılarına kulak vermek, ve halk olarak bilinçli hareket ederek alınyazımızı belirlemede etkili olacağız. İstanbul'un geleceği, sağlam yapıların ve iyi bir hazırlığın elinde.